RİNOPLASTİ

Rinoplasti, milimetrik hataların mutlak kusurla sonuçlanabileceği ve bu sebeple plastik cerrahın mutlak anatomi hakimiyetini gerektiren belki de en zor estetik cerrahi müdahalelerden birisidir. Burun; kemik ve kıkırdak iskelet, bunlara destek olan bağ dokusu yapıları ve bunun üzerini kaplayan örtü görevi gören ciltten oluşmaktadır. Destek yapılar burun kemik ve kıkırdak komponentlerini bir arada tutarak destek görevini yerine getirmektedirler.

Burun ameliyatı planına karar vermeden önce bazı hedefler net olarak belirlenmelidir. Ameliyat öncesi anatomik olarak elde edilecek hedefler ortaya konmalı, burun şekil ve hava yolu bozukluğuna yol açan anatomik kusurlar belirlenmelidir. Ameliyat sırasında bir dizi aşamadan oluşan müdahaleler uygulanmalı ve burun deformitesine yol açan kusurlar düzeltilmelidir. Bu kusurlar hasta ile ameliyat öncesi ayrıntılı inceleme sonrası konuşulup, neler yapılabileceği kararlaştırılmalıdır. (konuşulmalıdır.) Bütün bu yapıların istenilen şekle getirilmesi sırasında da hava yolları kusurları düzeltilmeli ve ameliyat sonrası hastanın rahatça nefes alması da sağlanmalıdır.

• Etkileyici yüzlerin kesin oranları ve bu oranların birbirleriyle yakın ilişkisi vardır. Rinoplasti ameliyatında başarı elde edebilmek için hastanın yüzüne ve cilt yapısına göre bu oranlar iyi belirlenmeli ve hastanın beklentileri bu doğrultuda karşılanmalıdır. Buruna bakarken; burnu alından, çeneden ve yanağın boyutundan ayırmak doğru bir yaklaşım olmamaktadır. Örnek olarak çene alın mesafesi çok uzun olan bir hastada çok küçültülmüş bir burun kötü durabilecekken, tam tersi durumda iyi durabilmektedir. Bu sebeple ameliyat sırasında karar verilmesi gereken şeklin tamamen sizin yüzünüz için olması gerektiği iyi belirlenmelidir.

• Ameliyat öncesi yüzün simetrisine mutlaka bakılmalıdır. Çoğu hastada mutlak yüz simetrisi bulunmamaktadır. Bu sebeple burun dışında mevcut olan ve düzeltilebilecek problemler ameliyat öncesi belirlenerek hastaya olası yapılacak ek işlemler hakkında bilgi verilmelidir. Burun analizi sırasında ilk yapılması gereken cilt tipinin belirlenmesidir.Örneğin eğer kalın ve yağlı ciltli bir burun yapısına sahipsek ince derili hastalara göre burnun son şeklini alması daha uzun sürebilmekte ve ödem periyodu uzayabilmektedir. Nihayi şekli aldığında da ince derili bir burna göre hatların ve geçişlerin belirginliği daha az olabilmektedir. Cilt analizinden sonra burun olası eğrilikler açısından değerlendirilmektedir. Her iki kaşın orta noktasından çene ucuna çizilen bir hatta olası yüz asimetrileri ve burun eğrilikleri kolayca belirlenmektedir. Sonraki aşamada burun gövdesinin ve burun ucunun genişliğini belirlenir ve hastanın beklentileriyle örtüşecek şekilde olası değişiklikler konuşulur. Burun kanatlarının genişliği ortalama olarak iç kantus dediğimiz üst ve alt göz kapaklarının içte birleştiği noktadan aşağıya çizilen bir çizgiyle belirlenir. Burun kanatları yaklaşık olarak bu çekilen çizgiyle aynı seviyededir. Eğer bunun dışına taşan bir burun kanadına sahipsek burun kanatlarını operasyon sırasında küçültmemiz gerekebilmektedir. Burun sırtımızın kenar çizgileri ise birbirinden ayrı hafifçe kavisli kaşlarımızın alt kısmından başlayan ve burun ucumuzdaki ışıklarda birleşen bir hatta olmalıdır.

• Önden bakışta burun ucumuzun dört temel belirleyici noktası vardır. Bunlardan biri her iki yanda tip – defining point dediğimiz burun ucumuzun en belirgin noktaları ve flashla çekilen fotoğraflarda parlayan kısımlardır. Bir diğer kısım olan üçüncü kısım ise supratip break dediğimiz yandan baktığımızda burun ucumuzun burun sırtına doğru kavislendiği noktadır. Son olarak, dördüncü son belirleyici bölgemiz ise columella ile burun ucu arasındaki açılanmadır. Hastalarda burun ucu harmonisini belirlerken bu noktalar belli ölçü ve oranlarla birbirleriyle yakın ilişkidedirler. Örneğin columella ile burun ucu arasındaki açının ortalama 30-45 derece olmasını isteriz. (arzulamaktayız.) Hastaların istekleri ve yüzümüzle uyum bakımından bu noktaların bulunduğu yerlerin değiştirilmesi burun ucumuzun yerini belirlemede belirleyici olacaktır. Eğer kalın bir burun ucuna sahipsek bu kalınlık lower lateral dediğimiz alt dış kıkırdaklara yapılan şekillendirmelerle düzeltilebilmektedir.Ancak kıkırdaklarımızla birlikte cildimizde de kalınlık mevcutsa bu inceltme işleminden sonra istediğimiz maksimum etkiyi almamız kalın derili hastalarda ödem periyodunun uzun olmasından dolayı daha geç olabilmektedir. Burna yandan baktığımızda alın ve burun arasındaki açı yani nasofrontal açı, supratip break, tip-defining noktaları ve dudak ile burun arasındaki açı olan naso-labial açı önem kazanmaktadır. Aslında fotoğraf çektirirken en çok sevdiğimiz pozlardan birisi olan bu görüşü daha iyi hale getirmek bu açılardaki geçişi hastanın yüzüne ve isteklerine uygun hale getirmekle mümkündür. Naso-labial açı dediğimiz burun ve dudak arasındaki açının kadınlarda ortalama 95-100 derece erkeklerde ise ortalama 90 – 95 derece olmasını istemekteyiz. İlk görüşme bittikten sonra hastaların önden, her iki yandan ve tabandan fotoğrafları çekilerek bilgisayar uygulamaları üzerinden hastayla birlikte olası değişiklikler üzerine konuşarak hastanın istediği ölçülerde burun ölçüsü, kalkıklığı ve kavsine karar verdikten sonra ameliyat randevusuyla birlikte operasyon gerçekleştirilebilmektedir.

Ameliyat öncesi hangi tetkikleri ve kontrolleri yapmam gerekir?

Ameliyat öncesi ayrıntılı burun içi ve dışı muayeneniz yapıldıktan ve olası eğrilikler tespit edilip not alınacak ardından fotoğraflarınız çekilerek ameliyat öncesi Hemogram, Biyokimya, Kanama Zamanı gibi kan tetkiklerini yapmak üzere belirlemiş olduğumuz hastaneye yönlendirileceksiniz.

Ameliyat öncesi yapmamam gereken şeyler nelerdir?

Hasta sigara kullanıyorsa, ameliyattan en az 2 hafta öncesinde hastalarımızın sigara kullanımını bırakmasını istemekteyiz. Yeşil çay, ada çayı, vişne ya da kiraz suyu , vişne ya da kiraz meyvelerini ameliyat öncesi en az 1 hafta önceden itibaren tüketmemeyi önermekteyiz. Akne veya başka bir cilt rahatsızlığı amacıyla Roacutane (izotretinoin) kullanımı durumunda son kullanımdan itibaren toplam kullanım sürenize de bağlı olarak 6 ay ila 1 yıl arasında ameliyatınızı ertelememiz gerekebilmektedir. Bunların dışında herhangi bir ilaç kullanımı durumunda hastalarımıza ayrıntılı şekilde önerilerimizi ilk görüşmede sunmaktayız.

Ameliyat günü adet olmam burun sonucumu etkiler mi?

Menstruasyon döneminde olmanız burun nihai sonucunu etkilemeyecektir ancak ameliyat sonrasında ödem ve morluk ihtimalimiz bu dönemde ameliyat olan hastalarda bir miktar artmaktadır.

Ameliyatım ortalama kaç saat sürecektir?

Burnunuza yapılacak müdahalelere göre değişmekle birlikte ameliyat odanızdan alınıp ameliyat masasında uyutulup ameliyat başlanana kadar geçen hazırlık süreci ortalama 45 dk sürmektedir(almaktadır.) Daha sonrasında ameliyatta yapılacak işlemler ortalama 2 ila 3 saat arasında sürmektedir. Ameliyat sonrası uyandırılıp yatağınıza tekrar götürülme süreniz ise ortalama 30 dk’yı bulmaktadır. Toplamda 3 ila 4 saat arasında tekrar odanıza gidebilmektesiniz.

Ameliyatım kapalı teknikle mi açık teknikle mi yapılacaktır?

Ameliyatlarımı tekrardan yapılan yani revizyon denilen burun ameliyatları dahil neredeyse tüm ameliyatlarımı kapalı teknikle yapmaktayım.

Kapalı teknik burun estetiği ameliyatı nedir?

Kapalı teknik burun ucunun yapısına katılan columella denilen bölümde kesi olmadan yapılan burun ameliyatı tekniğidir.

Kapalı teknik rinoplastiyi neden tercih etmektesiniz?

Bu aslında cerrahın kendisini nasıl daha rahat hissetiği ve tecrübesi ile ilgilidir. Ameliyatlarımı öncesinde açık teknik rinoplasti ile yapan ev her iki tekniğe de hakim bir doktor olarak tekniklerin kendine özgü avantajları ve dezavantajları bulunduğunu söylemek mümkündür. Örneğin kapalı teknik rinoplasti ile uygun planlarda yani perikondrium ve periost gibi zarların altından yapılan diseksiyon işlemiyle gerçekleştirilen cerrahilerde normal hayata dönüş, ödem ve morluk periyodu daha az gözlenebilmektedir. Bahsettiğimiz endikasyonları açık teknikle de elde etmek mümkün. Fakat, kapalı teknikte hastaların ameliyat sonrası dikiş aldırma stresi olmamaktadır ve yapılan tüm işlemler burun deliklerinin içinden yapılan ve sonrasında vücuda adapte olan veya emilen dikişlerle onarılan kesilerden yapılmaktadır. Böylelikle dışarıda görülen herhangi bir iz (skar) olmamaktadır.

Kapalı teknik rinoplastinin farklı alt türleri yani modifikasyonları var mıdır?

Evet, kapalı teknik rinoplastinin bir çok farklı alt türü vardır. Bunlardan en sık kullanılanları let down, push down ve delivery denilen yöntemlerdir. Kendi klinik pratiğimde en sık push down tekniğini kullanmaktayım. Bu işleme burun kemiklerinden çıkarma işlemi eklediğimizde işlemin adı ise let down olmaktadır. Delivery tekniğinde ise isminden de anlaşılacağı gibi doğurtma dediğimiz yöntemle burun içi kıkırdaklar dışarı doğru doğurtulur ve şekillendirilir burun kemeri ise klasik teknikte olduğu gibi çıkarılır.

Push down tekniği nedir neden tercih etmektesiniz?

Push down tekniğinde burun ister eğri olsun, ister olmasın; burun sırtınızdaki doğal ışıklara ve cilt altında kalan kemik kıkırdak bölümlerine dokunmadan bu bölümlerin altında yapılan müdahalelerle kemiğe şekil verme sonucu uygulanan bir tekniktir. Bu teknikle kemiği bir piramit asansör gibi aşağı doğru indirerek buruna istenilen kavis verilebilmektedir. Burun sırtı ve cildine dokunmadan tamamen içte olan cerrahi müdahaleler nedeniyle burun sırtında ödem ve şişlik az görülmektedir.

Burun ucunda ne gibi değişiklikler yapılabilmektedir?

Hastanın istekleri doğrultusunda burun kalkıklığı ve(veya olmalı) sarkıklığı operasyon öncesi tespit edilerek burun ucu ideal konuma doğru şekillendirilir. Bu işlem sırasında burun columella kısmında açık teknikte yapılan kesi yapılmadığı ve burdan geçen damar ve sinir yapıları korunduğu için özellikle burun ucundaki duyusal his korunabilmektedir. Pitanguy ve Scroll ligamentleri korunduğundan burun ucundaki elastikiyet korunmakta böylece ameliyat sonrası dönemde hastalar istediği gibi burun ucunu oynatabilir ve burun ucu tekrar eski konumuna elastik bir şekilde gelebilmektedir.

Burun içerisinde tampon uygulaması yapmakta mısınız?

Burun içerisinde yapmış olduğum özel işlemler sayesinde(nedeniyle) hastalarımda burun tamponu koyma gereksinimim olmamaktadır. Bu nedenle hasta ameliyattan çıktığında rahatça nefes alabilmektedir. Nefas almanızı güçleştirecek herhangi bir bandaj burun ucuna yapıştırılmamaktadır.

Burun ateli veya alçısı kullanıyor musunuz?

İster burun ucu ameliyatı olsun isterse kemiğe müdahale ettiğim rinoplasti olgularında buruna alçı veya atel uygulaması yapmamaktayım. Burun üzerinde suya dayanıklı, duş almanıza imkan sağlayan bantlar olmaktadır. Bu bantlar suyla temasta gevşemezler ve çıkmazlar. Bant uygulaması göz altına doğru uzatılmakta böylece olası göz altı şişlikleri azaltılmaktadır.

Ne zaman taburcu olurum ve burun bantlarını ne zaman çıkartmak gerekir?

Hastalarımız kendilerini iyi hissetmeleri halinde aynı gün taburcu olabilmektedirler. İstek durumunda kendilerini ameliyatlarını yaptığımız hastanede bir gece misafir etmekteyiz. Burun bantlarını çıkarmak için hastalarımızı ameliyattan 7-10 gün gibi bir süre sonra kliniğimizde ağırlamaktayız. Sonrasında tercihen 3 ila 5 gün arasında duracak bir bant uygulaması daha yapmaktayız. Hastalarımız bu son bandı duşa girip kendileri çıkarabilmektedir.

Ameliyat sonrası nelere dikkat etmeliyim?

Ameliyat sonrası ortalama 1 hafta yüksekte yatmayı önermekteyim. Ameliyat öncesi olduğu gibi sonrasında da bitki çayları vişne, kiraz gibi yiyeceklerden kaçınmak ödem açısından iyi olmaktadır. Ödemlerin daha hızlı azalması için ananas suyunu son dönemde iyi bir takviye olarak önermekteyim. Ameliyat sonrası reçete etmiş olduğumuz ilaçları düzenli kullanmanız iyileşmenizin hızlanmasında çok etkili olacaktır. Gözlük takan hastalarım için ortalama birinci aydan sonra gözlük kullanımında bir sakınca bulunmamaktadır.

Ameliyat sonrası tekrar ameliyatların gerekli olduğu durumlar var mıdır?

Evet, burun ameliyatı olan hastaların ortalama %5-6’sı bir sebeple tekrar ameliyat olabilmektedir. Tekrar ameliyat gereken durumlarda push down tekniğinin revizyonları ortalama 5 ila 10 dk arası süren küçük müdahalelerle çoğunlukla gerçekleştirilebilmektedir.

Burun ameliyatında hasta yaşının önemi var mıdır?

Evet.Aslında ameliyat başarısını etkileyen faktörlerden belki de en önemlilerinden birisi hasta yaşı olmaktadır. Özellikle 40 yaş sonrası hastalarda kıkırdakların kırılganlığı artmakta ve buna bağlı olarak kıkırdaklarda kemikleşme görülebilmektedir. Yani kıkırdaklar elastikiyetini kaybetmektedir ve bu da kıkırdaklara şekil vermeyi zorlaştırabilmektedir.

Burundaki ödemlerim ve şişliklerim ne zaman geçer?

Ameliyattan sonra burun içinde şişliğimiz olmayacağı için, ameliyat sonrasında çok rahat nefes alabilirsiniz. Sonraki 3 ila 5 gün içerisinde yara iyileşmesiyle birlikte burun dışında ve içinde hafif şişlikler olacaktır. Bu da burundan ilk günkü gibi rahatça nefes almamızı bazen engelleyebilmektedir. Bu sebeple hastalarımıza verdiğimiz ilaçlar ve spreylerle bunu hızlı bir şekilde çözmeye çalışıyoruz. Burun dışındaki şişlikler ortalama ilk üç ay hızlı bir şekilde dönem dönem artan dönem dönem azalan ama her daim azalan bir grafikte gittikçe azalacaktır. Burnun son şeklini alması ve özellikle burun ucundaki ödemden tamamen kurtulmak bazı hastalarda bir yılı bulabilmektedir.

Burun estetiği ameliyatının fiyatları ne kadar?

Burun estetiği fiyatları daha önce ameliyat olup olmamanıza, ameliyatın yapılacağı hastaneye ve hastanın istekleri doğrultusunda uygulanacak işlemin çeşitliliğine göre değişmektedir. Genellikle ilk görüşmemiz sırasında bütün bu faktörleri belirleyerek ameliyat fiyatını buna göre hastamıza belirtiyoruz.

Op.Dr. Veysel Murat Işık'a Sorun

Op.Dr. V. Murat Işık'a Sorun


Biz Sizi Arayalım